“Özgürlük, adalet ve iyilik; bu üç şey, insanlığın uygarlık tarihi boyunca peşinden koştuğu ama çözümünü bulamadığı üç soru -özellikle adalet. Ama bu dünyada adalet yok. Kimi zeki kimi değil; kimi güçlü kimi değil; kimi dünyayı dolaşarak önemli insanlarla tanışıyor, kimi küçük bir kasabanın küçük bir odasında ömür boyu çalışıyor. Adalet nerede? Dış aktivitelerde mi? Kimi başbakan, kimi uluslararası bir şirketin başı oluyor, kimi ömür boyu bir işçi olarak kalıyor. Dünyadaki dışsal eşitlik çabaları adaleti getirebilecek mi? Yoksa adalet bunlardan başka bir yerde mi?
Adalet bütün olmak, entegre olmak, parçalanmamış olmak, onurlu olmak anlamına gelir. Bu da ancak kıyaslamanın olmadığı yerde mümkündür. Ama daima kıyaslıyoruz. Daha iyi ev, daha iyi araba, daha iyi konum, daha fazla güç vb. Kıyas, bir ölçüm. Ölçümün olduğu yerde adalet olamaz. Taklidin, biçimciliğin olduğu yerde, çoğunluğun doğru düşündüğü varsayılan yerde adalet olamaz.”
Jiddu Krishnamurti, Farkındalığın Işığı
No comments:
Post a Comment