Marcel Duchamp ve İşin Reddi // Maurizio Lazzarato
Duchamp'ın yaşamı boyunca sadık kaldığı bir şey varsa o da işin reddi ve tembel eylem taahhüdüdür. Bu iki başlık onun varoluşunun etik-politik zincirini oluşturur. (Sayfa 18)
Duchamp'la özdeşleşen, Fransızca inframince, İngilizce'de infrathin'e karşılık gelen bu kavramın ne anlama geldiği sorulduğunda, Duchamp tanımlamanın imkansız olduğunu, yalnızca örneklerle açıklayabileceğini söyler. Verdiği örneklerden biri, '"infrathin henüz kalktığınız bir koltuğun sıcaklığıdır'' diğeriyse ''sigara dumanının kokusuyla onu üfleyen ağzın kokusunu, bu iki kokuyu infrathin birleştirir.''
Faşist değilim ama demokrasinin bize getirdiği de hiç rasyonel değil. Sırf yaşamak için hala çalışmak zorunda olmamız utanç verici, var olmak için çalışmak zorunda olmamız; bu gerçekten de utanç verici. (Sayfa 19)
"Sanatsal" işin reddi, giderek genişleyen kamunun estetik taleplerini karşılamak amacıyla piyasa ve koleksiyoncular için üretmeyi reddetmek demektir. Onların değerlendirme kıstaslarına, "nitelik ve "nicelik" taleplerine teslim olmayı reddetmek demektir. (Sayfa 21)
Zamansallığa ve zamandan akan hareketlere erişmek ancak bir tembelin ayrıcalığıdır. (Sayfa 22)
"Anti-" kelimesine karşıyım, çünkü "inananla" kıyaslanan "ateiste" benziyor bir nebze. Bir ateist aşağı yukarı bir inanan kadar dindardır (ve hatta dincidir) ve bir anti-sanatçı da aşağı yukarı bir "sanatçı" kadar sanatkardır.
Herkes bir sanatçı değil, herkes kahrolası bir eleştirmen. (Sayfa 43 )
No comments:
Post a Comment