İnsan olduğu biçimi ile yadsır dünyayı, ama ondan ayrılmaya da yanaşmaz.
Her anlamsızlık felsefesi, sırf kendini dile getirdiği için, bir çelişki üzerinde yaşar. Böylece az da olsa bir tutarlılık verir tutarsızlığa; düzensiz, bağıntısız olduğunu belirttiği şeye geçerlilik kazandırır. Konuşmak düzeltmektir. Sessizlik de bir anlam belirtmeseydi, anlamsızlık üzerine kurulmuş tek tutarlı tutum sessizlik olurdu.
İnsan tümden suçlu değildir, tarihi başlatmamıştır; tümden suçsuz da değildir, tarihi sürdürmektedir.
Marx, görünüşler ne olursa olsun, emekçi için zenginliği, para zenginliğini değil, serbest zaman ya da yaratma zenginliğini isterken insan soyluluğunu istiyordu.
Başkaldıran insan kutsalın öncesinde ya da sonrasında yer alan, bütün yanıtların insansal, yani usa uygun olarak belirlenmiş olduğu bir düzen isteyen insandır.
Başkaldırı, haklarının bilincine varmış, bilinçli kişinin işidir.
Başkaldırı ilk değeri bütün insanlar üzerine kuran bir ortak noktadır. Başkaldırıyorum, öyleyse varız.
Sanat ve başkaldırı ancak son insanla birlikte ölecektir.
Başkaldıran İnsan // Albert Camus
No comments:
Post a Comment