Ertesi zaman, artık hiçbir şeye inanmayanların tekdüze ve hırçın zamanı değildir. Bu, inancın -hayat onu diri tuttuğu sürece- boy ölçüştüğü saf, maddi olayların zamanıdır.
Hikaye, her durumda bir neden ve sonuç dizisine eklenebilecek unsurları bir kenarda tutmamızı gerektirir. Ama realizm, hep daha derine, durumun içine kadar gidilmesini; insanları başından hikayeler geçen, vaatlerde bulunan, vaatlere inanan veya inanmaktan vazgeçen varlıklar kılan duygular, algılar ve duyumlar zincirinin hep daha ileriye doğru genişletilmesini buyurur. O halde durumlar, zamanın resmi yayılışı ile değil, kendi içkin sınırı ile karşı karşıyadır - yaşanan zamanın saf tekrara yaklaştığı sınır, sözlerin ve insan jestlerinin hayvanlarınkine meylettiği sınır.
Bela Tarr, Ertesi Zaman // Jacques Ranciere
(Görsel: Bresson)

No comments:
Post a Comment