Kadın, yaşamın temel yollarında yol göstericidir.
Birey ile topluluk arasındaki birlik duygusundan, topluluk ile çevresi arasındaki bir birlik duygusu çıkar.
Biz, gerçek bir anlamda bizden önce var olmuş her şeyiz ve sonunda olduğumuzdan çok daha fazla bir şey olabiliriz.
Özgür doğa ancak ayrıcalık ve tahakkümden gerçekten kurtulmuş, tamamen katılımcı bir toplumda yaşadığımız zaman ortaya çıkmaya başlayabilir.
Bir öz-idare biçimi olarak doğrudan eylemin, toplumu kaotik bir duruma itmeyip ona istikrar kazandırılmasına hizmet ettiği gösterilebilseydi, devlet bir şiddet ve tahakküm kuvveti olarak tarihin sanık sandalyesine yerleştirilebilecekti.
Doğrudan demokrasi uygulamasını doğrudan eylemden çok ince bir çizgi ayırır. Doğrudan demokrasi kurumsallaşmış ve özdisiplinlidir; doğrudan eylem ise olaylara bağlı ve genellikle son derece kendiliğindendir.
Yaşamı hasat etmek ve düşüncesizlikle ondan beslenmek, çevremizdeki yaşamın gerçekliğini azalttığı kadar içimizdeki yaşam duygusunu da azaltır.
Bol miktardaki maddi fazlalar hiyerarşileri ve yönetici sınıfları yaratmadı; hiyerarşiler ve yönetici sınıflar bol miktardaki maddi fazlaları yarattı.
Mahkûm olmuş bir kişinin hapsedileceği yere gitmesi gibi işe gidilir.
"İhtiyaçların fetişleştirilmesi" kıskacını kırmak, onu defetmek, benliğin seçme özgürlüğüne bağlı bir proje olan seçim özgürlüğünü yeniden kazanmaktır.
Korkunun öğrenilmesi gerekir; korku toplumsal bir deneyimdir; nefret gibi.
Kapitalizm toplumun ve bizzat toplumsal sorunun, her türlü kültürel, etik ve psikolojik meseleyi maddi bir ihtiyaçlar ve teknik sistemi içinde masseden bir ekonomi tarafından fiilen ekonomikleştirilmesini yansıtır.
İtaat bağlılığın yerini, hâkimiyet eşgüdümün yerini, güç bilgeliğin yerini, kazanım vermenin yerini, mallar armağanların yerini alır.
Değerin cisimleşmiş hali daha doğrusu değerin esas kaynağı olan insan yaşamı, bir boz ayının veya bir kurdun yaşamı ile eşit tutulamaz, tıpkı bu hayranlık uyandırıcı hayvanların yaşamını kaya gibi inorganik bir varlığın varoluşu ile eşit tutulamayacağı gibi. Çünkü insanların yok oluşuyla birlikte değer de yok olacaktır ve biyosfer onun özelliklerini takdir edebilecek etik özneler şöyle dursun, herhangi bir etik değerlendirme veya içkin değer tartışması için gerekli olan zeminden dahi yoksun kalacaktır. Dolayısıyla diğer yaşam türlerinin en soylusu ile kıyaslandığında bile, insan yaşamı müstesna bir öneme sahiptir.
Özgürlüğün Ekolojisi, Murray Bookchin

No comments:
Post a Comment