Dolaylı Eylem, Ulus Baker
Bir tek Foucault iktidarın icra edilme tarzına önem verdiği ölçüde iktidar mefhumunun geçerli olabilecek bir tasvirine girişebildi: iktidarı bir kişinin, bir sınıfın özü, özelliği veya mülkü olarak değil, dayanaklarıyla işleyen öznesiz bir yapı olarak ele aldı... buna göre iktidar her türden “soysuz” aracılığıyla işler - muhbir, kapıcı, kriminel, küçük polis, sokak bekçisi, anababa, “social worker”, hastanede doktor, okulda öğretmen, subay, gardiyan, akademisyen... yani sayın sayabildiğiniz kadar... İşte bu hepimiziz...
Herhangi iki ya da daha fazla kişi arasında oluşabilen ve bireylikleri ayakta tutan, yoketmeyen tek birliktelik tarzı dostluk değil midir? “Dost acı söyler” diyerek dostluğa katlanmaz mıyız? Dostluğun bitişi, üstelik, evliliğin bitişi ya da komşunuzu dövmeniz ya da öldürmeniz kadar trajik de değildir. Kendi yollarınıza ayrılırsınız, olur biter. Dostluk özgürlükte yıkanan tek ilişki tipidir, üstelik onu hayvanlarla, bitkilerle ve cansız varlıklarla bile kurabilirsiniz. Eski Yunanlılar “marangoz odun dostudur”, “demirci demir dostudur” demiyorlar mıydı?
No comments:
Post a Comment