Güç!
Güç, söz ile edimin birbirinden ayrılmadığı, kelimelerin boş, edimlerin ise zalimane olmadığı, kelimelerin niyetleri gizlemek için değil, gerçekleri açığa vurmak için kullanıldıkları ve edimlerin de ilişkileri bozmak ve yıkmak için değil kurmak ve yeni gerçeklikler yaratmak için kullanıldıkları yerde gerçekleşir. Güç, eyleyen ve konuşan insanlar arasında kuvve halinde bulunan tezahür sahasını, kamu alanının varlığını sürdürmesini sağlar”
Hannah Arrendt
-- -- -- -- -- -- -- --
Siyasal güç kavramının en önemli kuramcılarından biri olan Hannah Arendt, söz, eylem ve güç arasında çok yakın bir ilişki olduğunu öne sürüyordu. Bugün sözün değerini kaybettiği, kitlelerin eylemsizleştiği ve güçten düştüğü bir dünyada yaşıyoruz. Belki de bütün kutsal kitaplarda yazdığı gibi biz de sözle başlamalıyız; ama tartışılmaz ve kutsal tanrı sözüyle değil, dönüştürücü ve özgürleştirici olan ucu açık insan sözüyle. Bugün ihtiyacımız olan da sözü yeniden layık olduğu değere yükseltecek ve alçak gönüllülüğü kişisel değil politik bir tavır olarak benimsemiş, ufkunu kapitalizmin ebediliği ile sınırlamamış bir organik entelektüel çabadır. Bu çaba, alçak gönüllü olmak zorundadır, çünkü kendisi kendi başına güç değildir ancak gücün ebesi olabilir, kapitalizmi aşmak zorundadır çünkü görünen o ki uygarlığımızın kapitalizme bir yüzyıl daha tahammülü kalmamıştır. Elbette bütün bunlar, tek başına siyasal gücü yaratmaya yeterli olmayabilir ama en azından iyi bir başlangıçtır ve elimizde başlayacak başka nokta da yoktur.
Mahmut Eşitmez—
No comments:
Post a Comment