Anlatının Gücü // Robert Fulford
Ne kadar çok hayal kırıklığı yaşarsak yaşayalım, geçmişi tutarlı bir anlatı hâline getirme ihtiyacımız yok olmadı.
Şikayet etmek; en büyük dünyevi sanatlardan biri… İnsanın içinde haklı olmaya yönelik şiddetli bir ihtiyaç var.
Geertz'e göre, insan "anlayamadığı bir dünyada yaşayamayacak türden" bir canlıdır.
MacIntyre, "Yalnızca 'Kendimi hangi hikayelerin parçası gibi hissediyorum?' sorusuna cevap verdikten sonra, 'Ne yapacağım?' sorusuna yanıt bulabilirim." der.
Şehir efsanelerinin garip ve dokunaklı bir yönü de vardır: Bir isyan kadar öngörülemez ve tarihöncesi bir anıt kadar anonimdirler. Etrafımızda yaşanan hayatların içyüzüne bakış atmamızı sağlarlar.
Anlatı bizim yaşam deneyimlerimizi taklit eder ve bu sayede geçmişteki olayları hem duygusal hem de entellektüel açıdan özümsememizi sağlar.
No comments:
Post a Comment