Hissedilen ama ifade edilemeyen bir gerçekliği bulmak için karanlıkta kaygılı arayış yılları, tutkuyla arzulayış, güvenle kuşku arasında gidiş gelişler ve en nihayetinde ışığa kavuşma-bunun kıymetini ancak böyle bir tecrübeyi tatmış olanlar takdir edebilir.
Yeni zamanların vizyonu böyle bir şey: İnsanlık, miyop gözlerle ayaklarının dibindeki kendine ait bir karış toprağa bağlı kalmaktan, kılıç ve davulla birbirlerine üstünlüklerini ilan etme zorunluluğundan kurtarıldı. Bundan böyle uzaklara bakarak ortak bir geleceği düşleyecekler.
Gerçek asla yalın olmaz, dedi Boris, asla nihai değildir. Her zaman onu değiştirebilir ya da bir başka açıdan görebilirsin.
Geçmiş hayatını yeniden zihninden geçirirken derinlere dalıyor. Hatırlamanın emsalsiz bir zevk verdiğini keşfediyor, neredeyse kanatlanmak gibi bir şey. Havalanan zihin, kendine özgü bir haz alıyor bundan; anılar iç karartıcı olsa da pek tesir etmiyor.
Ve hala sonsuzluk duygusu verse de bulutlar, giderek anlamsızlaşan mevsimler.
Hayat mükemmel görünmeyen bir dizi rastlantıdan ibaretmiş gibi sanılsa da, herkes bunun ötesinde, eninde sonunda geri dönecekleri daha derin ve kadim bir şeyin var olduğu duygusunu taşıyordu- öyle değil miydi?
Solo
Rana Dasgupta
No comments:
Post a Comment