1.
Eleştirel bir zihne sahip olmak yüzünden gerçeklerden rahatsız olmak, gerçekler yüzünden ya da kişinin kendi gerçekleri yüzünden mutsuz olmak, kayıplar için üzülmek, acı çekmek, haksızlıklar yüzünden öfkelenmek çaresiz hissetmeyle birleştiğinde "hastalık" gelişir. Hani denir ya sen adamı hasta edersin diye, bir insan bile bize bunu yapabiliyorsa hayat, dünya (yalnızlıklar, adaletsizlikler, savaşlar, tür yıkımı, iklim krizi, hiper gerçek)) neler yapmaz ki?
Mutluluk insanın kendi meselesidir denir ancak bu "hastalık" geçmiş zamanlarda görülebildiği gibi zamanımızda yeniden hortlamış tipik bir duruma benziyor. ByungChul Han kendimizi iyileştirmeye çalıştığımız için toplumsal, insani çarpıklıklarla ilgilenemiyoruz diyordu. Bu "hastalık" kişisel olmadığına göre birbirimize yardım edemez miyiz, birbirimizi iyileştiremez miyiz, birbirimize bir faydamızın dokunabileceğine inanıyorum. Dezavantajı avantaja çevirebilen bir canlı olduğumuz için bu durum bir ağ örerek bağ kurmamıza vesile olabilir. Rahatsızlıklarımızı, acımızı ve mutsuzluğumuzu yaratıcı bir şekilde dönüştürebiliriz.
Terry Eegleton'ın Azizler ve Alimler kitabında gerçekle farklı temas kuran üç karakter vardır, bunlardan biri idama bile korkusuzca giden bir IRA komutanıdır, diğeri kötümser bir entelektüel olan Wittgensteindır, bir de yaşamda güzel şeyler de olduğunu savunan Rus biçimcisi Bahtin, önce burjuvalar besili olduğu için yemek yemeyi keser ve birinin yardımıyla ölümün kıyısından döner. Kendim için bunları sentezleyen bir kişi olmayı düşlüyorum, düşünüyorum. Siyaset, felsefe ve sanat. (Bunların genelde çarpık olan neo versiyonları var, bir de yeni versiyonları var.)
2.
Şuna da değinmiş olayım, hastalığını, rahatsızlığını yüceltmek de bir hastalık, bir rahatsızlıktır. Bağlı olduğumuz ilkeleri sorgulamamıza, o ilkelerden özgürleşmemize vesile olabilir diyordu Nietzsche.
Deliliğin sadece romantize edilebilecek bir hal olmadığını, keskin bir ızdıraba neden olabilen deliliklerin de var olduğunu söylüyordu Jack Kerouc.
Izdırap duyan bir insana yardım elini uzatmak gerekir bence. Şöyle bir söz de var, nevrotik kendisini iyileştirmek zorunda olan/kalan bir sanatçıdır. Buradaki sanatçılık kendisini ayrıcalıklı bir yere yerleştiren bir zümre değil, hemen herkesin sahip olabileceği bir sanatçılıktır. Çözmek bir yana, başa çıkabilmek başlı başına yaratıcı bir eylemdir. Izdırabını aşabilen, iyileştirebilen farklı bir biçimde bir araya gelir..
ke
ke
No comments:
Post a Comment