bir kaç değini // ke

yeni fetret devrini belirleyen şey karşıtlar korosu: uygarlık karşıtları, teknoloji karşıtları, aşı karşıtları, üreme karşıtları, tüketim karşıtları, erillik karşıtları, antifaşistler, antikapitalistler., antiprensesler, antikahramanlar.. antibilimciler, antişiirciler... bunun handikapı karşıt olduğun şey seni tanımlıyor, birlikte değil rağmen.. şu soru da mühim bence, bizi bir karşıtlık belirlemeden birlikte yeni ne yapabiliriz..

yüzde 1'lik bir kesim tarafından şekillendirilen bir dünyada yaşıyor olma ihtimalimiz çok yüksek, başkalarının hırslarını yaşadığımız bir dünya.. bu devinime kurban edilmemizin, hep yenilik peşinde koşmamızın, (yeni önemlidir ama bir şey salt yeni diye değerli olmaz), hep daha fazlasını istememizin bir anlamı kalmamışken..

çözüm aranıyor, biriktirim ve büyüme uygarlığında bir üçgenin içine bir kare ya da daire sığdırmak değil de bir küp ya da küre sığdırabilinirse çözüm var demektir.

Kierkegaard, dünyayla didişiyorsan bu yine tesellidir, esas kendinle didişmenin tesellisi yoktur demiş, dostum eğer kendinle didişiyorsan bunu aş bence, bence aşılabiliyor, sonra beraber dünyayla didişelim..

büyüklük değişmez, dönüşür demiş yüce samsung, yani küçülür desen incilerin dökülür değil mi?

tutumlu olmaya örnek: bir kaşık suda fırtına koparmak..

ke

"siz de benim gibi yapın, ölçülü acı çekin."

j. p. sartre