ben sana yandım zühtü, hele hele yandım zühtü
bir avrupalıdaki tipik yanılgı nedir, kendini üstün görmesi..
bir müslümandaki tipik yanılgı düşünce üretmemesi..
bir amerikalıdaki tipik yanılgı
yaşam serüvenimiz de yanılgılardan yanılgalara..
yanılsamalara.. felsefe muammalarla doludur..
en basitinden özgür irade bir yanılsama olabilir,
Tanrı bize kendinden üflememişse..
ya yaşamımız nedir, rollerden, oyunlardan başka..
yani hakiki dediğimiz ne olabilir ki..
çıplaklığımız mı, yüzümüz bize mi aittir,
yüzümüzü hiç görmemiş olsak
kişiliğimizle ilgili beklentimizi karşılar mı
onunla ilk defa karşılaşmamız..
yoksa bir yabancı mı görürüz..
elbette bir yabancı..
o halde bir yabancının yüzünü taşıyoruz..
tıpkı ses kaydımızı garipsememiz gibi bir durum..
içten duyulan sesle insanların duyduğu ses farklı,
peki hangisi bizim sesimiz..
yani sahicilik peşindeyizdir de hep..
özümüz ne olabilir hiçlikten başka..
ya gerçeklik nedir algılarımıza dokunanlardan başka..
gerçek nedir hiçbir zaman gerçekten bilemeyiz..
mütevazı olmalıyız o halde..
böyle sarmal bir labirentin içinde..
jean hocadan aktarayım,
oyun aristokratiktir gerçek ise demokratik..
ke
No comments:
Post a Comment