Tuesday, September 17, 2024

İkinci tekil şahsı kendine yazamaz mı insan? // ke

İkinci tekil şahsı kendine yazamaz mı insan?

Söyleyecek bir şeyin de pek yoktu zaten, uyduruyordun, uymaktan, uydurmak; çünkü pek bir şey bilmiyorsun ve nadiren yeni olan şeyler düşünüyorsun. Bir tesbih gibi elinde evirip çevirmek sanırım; bu düşüncelerin çoğu. Hafızana yenik düşme diye; insana, dünyaya ve yaşama dair vasıflar, özler, sözler, sıfatlar, adlar aklında yer etsin diye.
Dahasına ermiştin 33+1 İmame ile: VahdediVücudu tüm mikroyla ve makroyla düşleyebilesin diye. Tüm yaban otlarının seninle aynı şeyleri düşlediğini düşlediğin gecelerin oluyor, işin aslı "ben" yanılsamasını tuzla buz eden hayret ve hayranlık makamı doğuyor.
Tek bir tür olarak nasıl binlercesine hayranlık duymayız da ayrık otu diye temizlemeye kalkarız, yerlerine süs bitkileri, monokültürler, plastik güller! hiç yapraklarını dökmüş bir ağaçtan öğrenmedin mi, dünyanın güzelliğinin sır reçetelerini..
Elbette bizim de yaşamımıza uğradı hazin kayıplar
Elimizdekini takdir edebilelim diye dedi erenler
lakin kutlu geometrinin temellerini altüst etti ayıplar
dinlemeden kurşuna dizme anıları sövüp sayıp
kızgınım sana hani Eyvallahın Allahaydı
dönme bir hiç uğruna bundan cayıp
önünde yedi düvel doğru sorular sanaydı
sor ki doğru yanıtlar al tarayıp
lila

No comments:

Post a Comment

Hiçliğin Tanecikleri // Ingrid Jonker

Yazmak denilen şey, uzun bir yolculuk ve insanın kendi ruhuyla iletişim içinde olması, değil mi? Hiçliğin Tanecikleri, Ingrid Jonker çev. İl...