Douglas Malloch demiş ki: “Dağ tepesinde bir çam olamazsan / Vadide bir çalı ol / Ama oradaki en iyi çalı sen olmalısın.”
Hayır işte, böyle değil! Dağ tepesinde bir çam olamazsan / Vadide bir çalı ol / Bu kadar.
Bir kuşun göğüs kısmından kopan tüyler vardır,
tüyün en yumuşak kısmıdır genelde,
bunu anmanın bir anlamı var mı?
Hayat o kadar güzel ki,
ister dünyaya posta atan bir asi ol,
ister Tanrıdan el alıp
yakınlarına, insanlara ya da kedilere
ilgi gösteren bir sufi,
ister sabaha kadar maşuğun resmini seyreden bir aşık
ya da yalnız başına bir seyahate gittiğinde
onu da götürürsün ya beraberinde, içcebinde..
ister ilgisiz ol, ister tenine değen rüzgarın farkında ol,
esne ya da kükre ya da baş ağrısı ve iki draje parasetamol
ya da oruç ya da güzel bir ziyafet, soğan, ekmek ve et
ya da kumar ya da uyku hatta kabus bile
çünkü onun da kabustan uyanmak gibi bir güzelliği yok mu?
tutku ve coşku iyidir elbette,
lakin acı çekecek kadar lüksün varsa bu da iyidir
bulutların beyazıyla göğün mavisine baktığında
hayranlık duymak da iyidir..
hanımeli kokusu, iğde çiçeği kokusu, gül kokusu
ama bukovski diyor ya
benim bokum en güzel bana kokar diye
çiseleyen yağmur halkaları
her biri 360 derece
sadece nefesine odaklanmak da,
hiçlik bile,
hiç olana dek..
sistem de iyidir
sistem karşıtı olmak da
azizeler bile-isteye tüm kurallara uyarken
orospular için kural yoktur ortada
kimine göre tek
kimine göre birbuçuk
kimine göre çift
99,
yüz, bin,
1001
az kelimesi olanın da
a-z kelimesi vardır,
sıfır bile iyidir
dilersen etkisiz eleman
dilersen muhteşem çarpar
dilersen sola koyarsın olur biter
01
yazının başıyla çeliştik
zaten buraya gelmek içindi
yol çelişkileriyle ilerler!
ke
No comments:
Post a Comment