Zarar bilançosu netleştikçe insanlar insanlardan, bir insan oldukları için kendilerinden ve insanlıktan nefret edebilirler, böyle bir yerden geçtim ancak bunu yapmak yerine, insan denen yaratığa evrensel bir kötülük yaftası yapıştırmak yerine doğru olanı aramayı, evrensel yerine tarihselliği de ıskalamadan, doğru olanı yapmayı öneriyor düşünür. Eşit derecede sorumlu olunduğu düşüncesi, ortak çıkarlar ve sorumluluklar için ortak kararlar, dünya ve yaşam odaklı bir doğa kültürü üzerine düşünmek ve böyle pratikler geliştirmek, üreme, üretim ve tüketimden feragat, fedakarlık, otonomi vb. Ve gerektiğinde isyan da etmek gerek. Yaşadığımız dünya temelinden bozuk çünkü.
İdeolojiler hayat görüşlerine burun kıvırıyorlar bazen, oysa mesela beslenme kültürleri, sahip olduğu etik ilke bir yana dünyaya verilen zararı büyütüyor. Beslenme alışkanlıklarını değiştirmek kolay olmasa da o ilkeyi takdir ediyorum. Etle beslenmek müsrif bir beslenme, bir kilo et elde etmek için gerekenlerle 40 kilo patates elde ediliyormuş. Eleştiri değiştirmek için yapılır, karalamak için değil. Etiği incelemiş olan düşünür diyor ki: Kötü, iyinin kendisinden türediği şeydir, tersi doğru değildir.
ke
No comments:
Post a Comment