5 Eylül // ke

1.

şöyle bir tezat yok mu ortada, her yer kapitalizmin dolaşıma soktuğu aşırı değer kaynıyor ama insan kendini, yaşamını değersiz hissedebiliyor.. ? robin williams'ın intihar ettiğini biliyoruz, sürekli muzip görünen o ruh nasıl bir girdabın içinde, yalnızlık içinde kaybolmuş meğerse.. yine alain delonla, brad pitt ağır depresyon yaşamış tipler.. brad tunusa mı, fasa mı ne gitti ve yoksul insanları görerek kendini toparladı deniyor, kulağa da pek hoş gelmiyor, toparlanma tarzı bile yamuk olan bir çağ, tekrarlarımdan biri haline geldi, çok kısa ve öz anlatabiliyor: (hedon!) geriye düzeni bozulmuş dünyalar bıraktık..

2.

erkekler için sevgileri biraz gösterişçidir deniyor.. doğru sanırım ama benim ona yüklediğim anlam şöyle, gösteriş kolay bir şey değil, sanırım bir erkek bu yolla zekasına ilişkin bir şeyler sergileyerek kur yapıyor.. simyaya inanç, sevgiye bağlılık, kararlılık ve irade sergilemenin bir yolu da denebilir, gösteriş bir taahhüt olarak da okunabilir..

katı biçimde ayrışmış cinsiyetler, cinsiyetçi olmak doğru değil yine de cinsiyetlerimizden etkilenen bir yanımız da olmalı.. bir erkek için zeki erkeklerin oluşturduğu topluluktan ziyade zeki kadınların da bulunduğu bir topluluk daha cezbedici.. çünkü biri atılımlı, sert, analitik bir zekaya sahipken sevginin kendi zekası vardır, içtendir, kulak verir, dinler, empatiyi kullanır dolayısı ile başka bir bilgiye sahip olur..

orta kelimesini seviyorum, benim ona yüklediğim anlam ortaya koymakla ilgili.. eğer kişiler farklı düşünce ve duygularını ortaya koyarlarsa bunlar birleşir ve daha büyük bir düşünce, daha büyük bir duygu belirebilir..

bir geçiş dönemindeyiz ve tüketici olmaktan kaynaklı buhranlarımız var, üstelik bazı sorunları da sanki çözmüşüz gibi davranıyoruz.. böyle bir durumda ruhlarımızın birbirine ihtiyacı var, bir diğeri için soylu davranabilecek, yardımlaşan, direnen ruhlara.. en soylu ruh da bence yaşamı olumlayabilen ruhtur.. hatta, olumlatabilen..

insanlık olarak sahip olduğumuz uygarlığın olumsuzluklarını olumsuzlayan bir figür, onaylamama, güçlü eleştirilerimiz de önemli, riayet, uyum ancak bundan sonra anlam kazanır.. bazı eksiklerimizi yaratıcı bir biçimde kullanabiliriz, hiç eksikliğinden bile haberdar olamayabilirdik.. şimdi en azından sevgi, dostluk, saygı gibi temel değerlerin, basiret sahibi olmanın, anlayışlı olmanın ve bunu tüm yeryüzüne, tüm gökyüzüne genişletmenin farkındayız, gibi..

i love you.. yes, i do..

ke